Öğretim Yöntem ve Teknikleri
- SORU – CEVAP TEKNİĞİ
Önceden hazırlanmış bir dizi sorunun sınıfta öğrenciler tarafından cevaplanması, tartışılması ve açıklanması temeline dayalı bir öğretim tekniğidir. Bu teknik, öğrencilerde dese karşı ilgiyi artırır, topluca düşünme alışkanlığı kazandırır, görgü kurallarına uygun dinleme, konuşma ve tartışma becerisini geliştirir.Öğrencilere sorulan sorular öğrenciyi rahatsız etmeli, verilen cevaplar klasik ve kalıplaşmış cevaplar olmamalıdır. Sorulan sorular düşündürücü ve amacına uygun olmalıdır. Öğrencilere yeterli zaman ve eşit fırsatlar verilmelidir. Bu teknik her dersin belirli bölümlerinde uygulanabilir.
- PROBLEM ÇÖZME TEKNİĞİ
Problem çözme tekniği öğrenciyi çözüme yönlendirici olduğundan eğitici gücü çok yüksektir. Öğretmen anlaşılır ve açık problem sormalıdır. Öğrenciler sorulan problemi inceleyerek anlamaya çalışır. Verilenleri istenenler arasında bir bağ kurmaya çalışır. İyi anlaşılmayan problemlerin çözümü neredeyse imkânsızdır.İyi anlaşılan problem nasıl veya hangi yolla yapılacağı kararlaştırılır. Sonucun yanlış çıkması durumunda tekrar başa dönülerek başka yöntemler denenmesi sağlanır. Problem çözme tekniği düşünme ve yorumlama gücünü artırır. Öğrenciler verilen problemler amacına uygun olmalıdır.
- SESLİ OKUMA TEKNİĞİ
Sesli okuma, gözle algılanıp zihinde kavranan sözcük ya da sözcük kümelerinin konuşma organlarının yardımıyla söylenmesidir. Bu tür okumanın tam ve başarılı olabilmesi için yazıdaki anlamın kavranmasına, sesin ton ve vurgu bakımından ayarlamasına ihtiyaç vardır. Okumanın asıl amacı, anlamı kavrama olduğuna göre, sözcük biçimlerinin anlamlarıyla ayrı zamanda kavranması gerekir.Anlam hem kelimenin özel biçimlerini tanımaya, hem de sözün gelişinden faydalanmaya hizmet etmesi bakımından okumanın en önemli öğesidir. Okuma çeşitleri arasında, özelikle ilk sınıflarda en öğretici nitelik taşıyan sesli okumadır. Sesli okumanın ilk koşulu; kelimeleri kusursuz söylemek, doğal ve standart dile uygun konuşur gibi okumaktır.
Konuşur gibi okuma anlamanın doğal bir sonucu sayılır. Sesli okuma tekniği; okumayı öğretir, öğrencilerin okuma seviyesini tanımaya, dinleyenlerde zihin gelişmesinin uyanmasına yardım eder.
- SESSİZ OKUMA TEKNİĞİ
Sesiz okuma; ses organlarından her hangi birini hareket ettirmeden, gövde baş hareketi yapmadan, yalnız gözle yapılan okumadır. Sesli okumaya göre daha hızlı bir okuma türüdür.
Sessiz okuma, anlamı çok çabuk kavrama olanağı sağlar. Gelecek açısından çok gerekli olan okuma becerisi ve alışkanlığıdır. Sessiz okuma becerisi, tam olarak sesli okumadan sonra kazanılır.İlk öğrenmede sesli okumayla başlayarak ilerleyen yıllarda sesli okuma ve sesiz okumaya eşit zaman ayrılır ve daha sonraki yıllarda sessiz okumaya daha çok zaman ayrılır.
Sesiz okuma davranışı sürekli geliştirilerek kısa sürede konuyu anlama çalışılmalıdır. Öğrencilerde sessiz okuma alışkanlık hale getirilerek okul dışında da sürdürülmesi sağlanmalıdır. Öğretmen öğrencilerin ilgisini çekecek dokümanlar vererek, bu davranışın kazanılması sağlanır.
- GÖSTERİP YAPTIRMA TEKNİĞİ
Gösterip yaptırma tekniği daha çok fiziksel becerilerin kazandırılmasında kullanılan bir tekniktir. Öğretmen eylemi adım adım göstermesi, açıklaması, öğrencilerin bunları dikkatle izlemesi ve yapması, yeterli düzeye gelinceye kadar tekrar etmesi şeklindedir.Gösterip yaptırma tekniği öğrenciler için çok kalıcı bir öğretim tekniği olduğu için aktif öğrenmede çok büyük yeri vardır. Bu teknikle % 100 öğrenme sağlanır. Çünkü öğrenciler görerek, duyarak, dokunarak öğrenme sağlandığı için kalıcılık etkisi olur.
- BEYİN FIRTINASI TEKNİĞİ (Osborn)
Bireylerin eleştirilme endişesi olmadan fikirlerini rahatlıkla ifade ettikleri grup tartışma tekniğidir. Beyin fırtınası, değişik fikirlerin ortaya konulmasını destekler, böylece kısa sürede çok sayıda farklı fikir üretilir. Bu tekniğin uygulanmasında fikirlerin niteliğinden çok, sayıca çokluğu önemlidir.Gruplar, bu tekniği uygulayarak daha yaratıcı bir şekilde belirli bir konuda hızlı bir süreç içinde çok sayıda fikir üretirler.
Fikirler, gruptakilerin bilgilerini, tecrübelerini ve ileri görüşlerini birleştirir bir şekilde toparlanarak listelenir ve ortaya çıkan fikirler listesinden kullanılabilecek olanlar seçilir.
Bütün öneriler kabul edilir ve listelenir, hiçbir öneri eleştirilmez, fikirlerin özgürce açıklanması desteklenir, bütün fikirler ortaya konuncaya kadar önerilerin ortaya konuşu devam eder, fikirlerin sınıflandırılması sağlanır, benzer fikirler fikri oraya atanın kabulü ile gruplandırılır, öneriler, fikri ortaya atanın kabulü ile geliştirilir.
• Kısa sürede çok sayıda fikir üretmek.
• Yargılamadan, eleştirmeden fikir üretmek.
• Problem çözme ve hayal gücünü geliştirmek.
• Orijinallik, yaratıcılık, farklı fikir üretmek en temel amaçtır.Bir Sorun + Kısa Sürede + Çok Fikir + Sıfır Eleştiri + Özgün Çözüm Yolu
(Sınıfa sorunla geleceksin, sorunu sınıfa açıklayacaksın, düşünceleri içi çok kısa süreleri olduğunu söyleyeceksin. Fikirlerini kâğıtlara yazmalarını isteyeceksin. Kâğıttaki bilgileri tahtaya yazacaksın ama eleştirmeyeceksin. Bu sayede özgün çözüm yolu bulacaksın.)Beyin Fırtınası Alt Teknikleri
1. Ters Beyin Fırtınası: Öğrenci başkası gibi düşünerek fikir üretir.Bu dersin hocası sensin öyle düşün.
2. Benzerinden Faydalanma: Öğrenci bir durumda öykünerek(esinlenerek) ona benzeyen bir durum oluşturur.
3. Fikir Bağlantısı Kurma: Öğrenci farklı durumları birleştirerek özgün bir bütün oluşturur.
4. Zarardan Yarar Çıkarma: Öğrenci gözden çıkarılmış (atıl – yani atılmak üzere) malzemeleri işe yarayan bir araca dönüştürür. - GEZİ TEKNİĞİ
Tüm duyu organları kullanılır. Birincil kaynaklardan öğrenme sağlanır. Yani bilgi bize gelmez, biz bilgiye gideriz. Planlı, eğitsel değeri ve hedefi olan zorunlu etkinlikleri kapsayan tekniktir. Yani öğrenci gelmeyecekse izin ya da rapor almalıdır. Amaç, okul ve sınıf çalışmalarını tamamlamak, okulla çevre arasında ilişki kurmayı sağlamaktır.Uyarılar:
Tüm geziler yazılı izin gerektirir.
Gezilerden önce davranış standartları öğrencilere öğretilir.
Gezi biter bitmez, değerlendirme toplantısı yapılır. - GÖZLEM TEKNİĞİ
Öğrencilerin araştırma eğilimini ortaya çıkartır. Yaparak – yaşayarak öğrenmeyi sağlar. Öğrencilerin gerçek hayatta ya da yapay ortamdaki olayları, nesneleri bir plan dahilinde izleyip not almasıdır.Uyarılar:
Bazı gözlemler yasal izin gerektirir.
Gözlem ikiye ayrılır.
1. Doğal Gözlem (Müdahalesiz)
2. Dolaylı Gözlem (Müdahaleli) - DENEY (LABORATUVAR) TEKNİĞİ
Nesnelere, olay ya da olgulara ilişkin bilgilere ulaşılmasında bilimsel sorunların ispatlanmasında kontrollü ve planlı olarak sürdürülen etkinliktir. Ekonomik değildir. Teorik bilginin pratiğe dönüşmesinde işlevseldir. Bilimsel duyarlılıkla ilgili kazanımlar ön plandadır.Uyarılar:
Deney iki şekilde yapılır.
Gösteri Deneyi :Deneyi öğretmen yapar, öğrenciler izler.
Öğrenci Deneyi:Deneyi önce öğretmen sonra öğrenciler yapar. - GÖSTERİ TEKNİĞİ
Bir işin nasıl yapıldığını göstermek ya da anlatım sürecini desteklemek için kullanılan tekniktir. Öğretmen aktiftir. Bu nedenle sosyal becerilerin öğrenilmesinde etkin değildir. Ekonomiktir. Görerek, işiterek öğrenme imkânı vardır. - ROL OYNAMA
Bireyin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kimliğe bürünerek ifade etmelerini sağlayan tekniktir.
Bireyin rol oynamada, gerçek rolünden ve duygularından sıyrılıp kendini bir başkasının yerine koyar.
Empati duygusunun gelişmesine imkân verir.
Belli bir senaryoya göre konu canlandırılır. Eğer ele alınsaydı örnek olay olurdur.
En önemli özellik senaryolu canlandırma. (Kimin ne yapacağı bellidir) - DRAMA (DOĞAÇLAMA CANLANDIRMASI)
Öğrencilerin hangi durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini yaşayarak öğrenmelerini sağlayan, öğrencilerin üretkenliğini ve yaratıcılığını geliştiren, öğrencileri aktif kılan bir öğretim tekniğidir. Bilişsel(Duyuşsal/Devinişsel) alanlarda kazanımlara imkân verir.
Yaratıcı Drama: Doğaçlamayla amaçlara ulaşır.
Biçimsel Drama: Karakterlerin özellikleri senaryoda, konuşulanlar ve gidişat doğaçlamadan oluşur.
Bu iki tür dramanın dışında;
1. Eğitici Drama : Eğitim öğretim amacıyla kullanılır.
2. Psikodrama : Psikolojik tedavi için kullanılır.
3. Sosyodrama : Toplumsal analiz için kullanılır.Rol Oynama ve Dramanın Ortak Özellikleri
1. Yaratıcı, empatik ve yansıtıcı düşünmeyi geliştirir.
2. Sözlü ve sözsüz iletişimi geliştirir.
3. Bütüncül öğrenme sağlanır.
4. Etkin katılım sağlar.
5. Dersi ilgi çekici ve eğlenceli hale getirir.
6. Küçük sınıflarda roller cinsiyete uygun dağıtılmalıdır.
7. Başlangıçta çekingen öğrencilere karakterlerine uygun olan küçük roller verilmelidir. - KONUŞMA HALKASI
Öğrencilerin görüş farklılıklarını görmek, birbirlerinin görüşlerine saygılı olmayı amaçlamak, sınıfta güven ve saygı ortamı oluşturarak empati becerisi kazandırmak amacıyla uygulanan tekniktir. Soruda çember düzeninde oturmuş öğrencilere “Sen olsaydın” şeklinde başlayan empatik sorular soruluyorsa cevap konuşma halkasıdır. Etkili konuşma, dinleme, özgüven, saygı, empati, hayır diyebilme becerisi kazanıyor. - İSTASYON TEKNİĞİ
İstasyon tekniği, bir konunun çeşitli açılardan toplu şekilde ele alınıp, ortak bir ürün ortaya çıkarmak için kullanılır.Yaratıcı düşünmeyi geliştirmek.
Yarım bırakılan işi tamamlamak.
İletişim becerisini ve özel yetenekleri ortaya çıkarmak.
İş birliği içinde çalışma alışkanlığı kazandırma, temel alınır.
2 ila 8 istasyondan oluşur.
Etkinlik merkezi çocuklar sınıfa gelmeden kurulur.
Kaç istasyon varsa o kadar grup oluşturulur.Uygulama Aşamaları:
1. Konu belirlenir: Her öğrencinin katılabileceği, grup çalışması yapılabilecek nitelikteki konu belirlenir. Konu seçiminde öğrencilerin görüşleri de alınır. Konu tahtaya yazılır.
2. Sınıf düzenlenir: Sınıf ortasına döngüsel ilerleyebilecek şekilde, birbirinden uzakta masalar yerleştirilir. Masaların üzerine hangi istasyon olduğu yazılır (öykü, drama, slogan vb). Masaların üstüne öğrencilerin uygulamada kullanacakları malzemeler ve yönerge kağıtları konur. Sınıf istasyon sayısı kadar gruplara ayrılır.
3. Teknik uygulanır: Lider gruplara görevleri tamamlamaları için belirli bir süre verir böylece gruplar dönüşümlü olarak tüm masaları dolaşır ve verilen görevleri yapar.İstasyon Tekniğinin Yararları:
Öğrencilerde birlikte çalışma alışkanlığı gelişir.
Öğrencilerin özel yeteneklerini ortaya çıkarır.
Öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirir.
Öğrenciler başlanmış bir işe adapte olmayı, katkı yapmayı öğrenir. - ALTI ŞAPKALI DÜŞÜNME TEKNİĞİ (Edward De Bono)
Öğrenci nasıl düşüneceğini öğrenir.Yani sistemli bir şekilde öğrencilere çok yönlü düşünmeyi öğretir. Buna Lateral Düşünce denir. Eleştirel ve çok yönlü düşünmeyi, empati yeteneğini ve karar verme becerisini geliştirir. Düşünme etkinliğini bir düzene sokarak analiz etmeyi sağlar. Şapkalar ve Düşünceleri:1. Beyaz Şapka : Açık, nesnel, tarafsız, sayılarla ifade eden, yorum yapmayan, bilgi veren. İlk konuşur.
2. Kırmızı Şapka : Duygusal, öznel, bence/ben diye söz başlayan kişi.
3. Siyah Şapka : Karamsar, eleştirel, kötümser.
4. Sarı Şapka : İyimser, avantaj ve yarar sağlayabilir (olumlu), polyanacılık.
5. Yeşil Şapka : Yaratıcı, özgün.
6. Mavi Şapka : Değerlendiren, karar veren, toparlayan, en son konuşan (kontrolcü). Önceki beş konuşmacının hepsini derler, toparlar. Bu yüzden en son budur.
Bilişsel ve duyuşsal kazanımlar ön plandadır. Devinişsel alanda etkisizdir. - ALTI AYAKKABILI UYGULAMA (Edward De Bono)
Uygulamaların paylaşımında kullanılır. Yani çok yönlü uygulama becerisi kazandırır. (Lateral Uygulama) Yaratıcılık (Zihinsel) ve empati (Duyuşsal) gelişir, psikomotor kazanımlar vardır. Karşılaşılan durumlarda 2 uygulama gerekir. (2 farklı ayakkabı giyilir)1. Lacivert (Resmiyet) Ayakkabı : Rutin işler, resmi prosedür ve kural neyse onu uygular.
2. Gri (Şüphe) Spor Ayakkabı : Delil toplama, araştırma, inceleme, delili kullanma.
3. Kahverengi (Toprak) Yürüyüş Ayakkabısı : İnisiyatifden, esneklikden faydalanma.
4. Turuncu (Alevi – acil önlem tehlike) İtfayeci Çizme : Tehlike, acil müdahale, güvenliği sağlama.
5. Pembe (Rahat) Ev Terliği : Anaçlık, samimiyet, insanları koruma, hassas davranma, misafirperverlik.
6. Mor(Güç/Yetki) Binici (Dizginleri elinde tutan) Çizmeler : Otoriteyi temsil eder, resmi ve yetkiyle hareket etme. Karar verme evresidir. En son o uygulama yapar. - MİKRO ÖĞRETİM
Gerçek sınıf değildir… “mış” gibi yapıyoruz.
Öğret, yeniden öğret döngüsüdür.
Aday öğretmenler yetiştirmede kullanılır.
Uygulama düzeyinde kazanımlar gerçekleştirilir.
Amaç, yansıtıcı öğretmen yetiştirmektir. (Düşünen + Yapan + Yaptığından Ders Çıkaran)
Öğrenci sayısı az olan kısa bir ders süresi içinde (10-15 dk) birbirlerine ders anlatarak uygulamalı şekilde öğretmenlik deneyimi kazanır.
En büyük sınırlılık gerçek bir sınıf atmosferi oluşmamasıdır. - BENZETİM (SİMÜLASYON) – GERÇEĞE YAKIN YAPAY ORTAM
Öğrenciler tarafından hafife alınabilir.
Öğrencileri gerçek araçlarla yetiştirmenin zor, tehlikeli ve maliyetinin fazla olduğu durumlarda, gerçeğin modelinden öğrenilmesi yoludur.
Süreç boyunca anında dönüt – düzeltme vardır. Pekiştireçler kullanılır.
Karar alma, uygulama yapma ve sorumluluk üstlenme becerilerini geliştirir.
Özellikle top, ilk yardım, tatbikat, havacılık ve uzay, trafik ve askeri eğitimde kullanılır. - SERGİ TEKNİĞİ
Proje yöntemiyle birlikte kullanılır. Öğrencilerin, öğrenme sürecinde ortaya çıkardıkları ürünlerin değerlendirildiği ve paylaşıldığı tekniktir. Ürünler hem değerlendirilir, hem de başkalarıyla paylaşılmış olur. - GÖRÜŞME (MÜLAKAT) TEKNİĞİ
Öğrenme konusuyla ilgili bilgilerin uzman kişilerden edindiği tekniktir. Bütün sınıf gitmiyor. Eğer bütün sınıf giderse gezi olur. Bir kaç kişi gidiyor.
Bilgi sahibi olan kişiyle diyalog kurarak öğrenme sağlanır.
Ortam gerçekçi ve etkileyicidir. - AYRILIP BİRLEŞME (JİGSAW) TEKNİĞİ:
Tüm gruplar aynı üniteyi öğrenirler. Ünite 5-6 bölüme ayrılır ve takımdaki her bir üye, ünitenin bir bölümüne çalışır.
Aynı konuyu alan farklı gruplardaki öğrenciler bir araya gelerek uzmanlık gruplarını oluştururlar ve konularını detaylı şekilde öğrenirler.
Tekrar eski gruplarına dönerek konularını arkadaşlarına öğretirler - ZIT PANEL TEKNİĞİ
Bu tekniğin uygulanması için tartışma konusu hakkında öğrencilerin bilgi sahibi olmaları gereklidir. Bunun için, bu teknik genellikle daha önce öğrenilmiş konuların tekrarında uygulanır. Ancak öğrencilerin önceden hazırlık yaptıkları bir konuda da uygulanması mümkündür.
Örneğin, dersin başlangıcında, önceki dersin tekrarı yapılırken kullanılabilir. Özellikle daha önceden işlenmiş olan konuların özetlenmesi açısından yararlı bir tekniktir.
Zıt panelde amaç, öğrencilerin ilgisini çekmek, kısmen tartışılmış ama yeterince açıklığa kavuşmamış konuları daha anlaşılır hale getirmektir.
Uygulama Basamakları:1. Teknik uygulanırken bir lider/yönetici seçilir.
2. Sınıf ikiye bölünür. Gruplardan biri soru, diğeri cevap grubudur.
3. Tartışılacak konu sınıfa duyurulur.
4. Soru grubu soracağı soruları, cevap grubu da muhtemel/sorulabileceğini düşündüğü soruların cevaplarını hazırlar.
5. Bu çalışma için gruplara 10-15 dakika süre verilir ve süre sonunda uygulama başlar.
6. Gruplara belirlenen sayı kadar soru ve cevap hazırlamaları istenir.
7. Sorular cevaplandırılır, eğer cevaplar sorulara yanıt verecek nitelikte değilse soru metinden cevabı söyler böylece ilgi uyandırılır. SİNEKTİK TEKNİĞİ
Birbirleri ile alakasız parçaları bir araya getirme anlamını taşımaktadır. Temeli analojiye ‘fikirleri başka ortama aktarmaya dayanan bu etkinlik Gordon tarafından üzerinde derinlemesine çalışılan bir uygulamadır.Sinektik uygulamaları için üç farklı analoji belirtilmektedir:
Doğrudan Analoji: İki obje ya da kavramın basitleştirilerek karşılaştırılmasıdır.
Kişisel Analoji: Öğrenciden kendisini bir eşya veya bir canlının yerine koyması istenir.
Ters Analoji: Öğrenciden bir kavram ya da ifadenin zıt, karşıt anlamlarından yararlanması istenerek anlamı güçlendirmesi beklenir.